Sizlerle hayatımı paylaşmayı ne kadar sevdiğimi bir kez daha kanıtlayacağım bir şey yapıyorum.. New York'ta yaşadığım evin kapılarını sizlere açıyorum :) Normalde böyle şeyler yapmayı pek sevmem ama modayla ne kadar iç içe yaşadığımı görmenizi istiyorum, biraz da yaratıcılığımı tabi :) 4 senedir burada yaşıyorum, aynı zamanda okuyorum. Öğrencilik hayatım artık sona erdi, iş hayatına atılıyorum yavaş yavaş :) Ama bu evde o kadar keyifle oturdum ki nasıl bırakıp döneceğim hiç bilmiyorum :( Önce salonumun fotoğraflarıyla başlayayım.
Plak sevgim, itiraf etmeliyim ki, Issız Adam’ı izledikten sonra ortaya çıktı. Burada Türkçe plak bulmak imkansız ama Adele, Bob Marley gibi plaklar aldım Normal CD kalitesindeki şarkılardan o kadar farklı ki… iyiki almışım… Annem Türkiye'den gelirken Ajda Pekkan, Nilüfer, Teoman gibi isimlerin plaklarınıda getirdi. Özellikle bloguma yeni yazılar yazarken arka fonda plaklarımı çalmak bana çok güzel bir ilham veriyor.. (Nereden aldım? Urban Outfitters)
Salonum evde en çok vakit geçirdiğim yer. Her moda sever gibi bende pop art ve Marilyn Monroe tablolarını çok seviyorum. Bu yüzden koltuğumu tamamen pop art'a çevirip duvarıma da kocaman bir Marilyn Monroe posteri astım. Her gün Marilyn Monroe'ya bakarak zaman geçirmek bana güzelleşmek konusunda ilham veriyor :p DVD'lerim, CD'lerim ve dizilerimi hepsini de oraya koyduğum bir rafın üzerine dizdim, güzel de oldu.
Evimin en güzel köşesi sanırım her biri bana farklı hatıraları hatırlatan fotoğraflarım. Arkadaşlarım ve ailemle geçirdiğim en güzel zamanları özetlediğim bir fotoğraf kolajım var duvarımda. Bazen kendimi bu fotoğraflara dalıp gitmişken buluyorum.. (Nereden aldım? Urban Outfitters)
Benim evime gelenin dikkatini en çok çeken şey her yerde duran dergilerdir. Dedikodu dergisinden tutun, alışveriş dergisine kadar her çeşit dergi bulunabilecek bir ev benimkisi :) Daha çok okumadığım ve okumam gereken dergileri bu gördüğünüz resimdeki gibi üst üste gözümün daha çok çarpacağı bir yerde topluyorum ki kendime hatırlatma olsun "Bu dergileri okuman lazım Buse" diye bağırsınlar! :)
Arada arkadan Deryayla resmimizde çıkmış :)
Bu gördüğünüz çikolata değil mum :) Ama yaktığınız an Hersheys'in çikolatası gibi kokuyor bütün ev. Ve canınızı feci şekilde çikolata çektiriyor :) O yüzden çok sık yakmamaya çalışıyorum ama evimin güzel kokmasını istediğimde de dayanamıyorum. Amazon.com'dan almıştım :)
Kitaplarım da dergilerim gibi evimin olmazsa olmazlarından... Bu kitapların bazılarını hayatımın ilerki döneminde bana yardımcı olabileceğine inandığım için aldım, kimini de okuldaki derslerim için… Çok yakın zamanda kendime bir ofis açmak istiyorum. Bu kitaplar ofisimin raflarını süsleyecek inşallah :)
Çerçevelerim tatile gittiğim yerlerden topladığım çerçeveler. Aruba, Puerto Rico temalı cercevelerimde oradan hatıra olarak sakladığım fotoğraflar var içlerinde. Bir de en yakın arkadaşımla en sevdiğim kahraman Hello Kitty içinde fotoğrafımız :)
Laduree kutularım... Onları atmaya kıyamıyorum.Hele de şu pembeli olan! O yüzden evimde dekorasyon olarak kullanıyorum..
Vogue çerçevesiz bir moda sever evi olur mu hiç? :) Bunu New York sokaklarındaki satıcılardan almıştım. Binbir çeşit Vogue kapağı çerçeveleri var evimin renklerine uygun olduğu için bunu tercih etmiştim.
Kapımın ufak süsü Buse'nin B'si :) (Nereden aldim? Anthropologie)
Duvarımda ablamın kına detaylarında size bahsettiğim tefler asılı. Çok şeker durdular dekorasyon olarak :)
İşte evimin en keyifli yeri, mutfağım. Açıkça söylüyorum, yemek yapmayı çok seviyorum, mütevazilik yapmayacağım güzelde yaparım :p 4 sene yalnız yaşayınca yemek yapmayı, bulaşık yıkamayı, çamaşır yıkamayı da her şeyi bir bir öğreniyorsunuz. O yüzden annemle babama hep teşekkür etmişimdir. İyiki beni buraya yollamışlar, bir çok şeyi tek başıma halledebilmeyi öğrendim. Bilmediğim şeyleri yapabildiğimi gördüm. Tek başıma olmasaydım bunların hiçbirini yapamazdım.. Gerçekten kendi başına yaşamak başlı başına bir sorumluluk… Beni böyle uzaylı gibi görüp hayatında hiç bulaşığa elini değdirmemiş, çamaşır yıkamamış, yemek yapmamış diye düşünenlere de buradan cevap vermiş olayım bu konuda :) Yalnız yaşayan bir öğrenci neler yapıyorsa bende hepsini teker teker yaptım.
Daha önceki resimlerde de fark etmişsinizdir; evimin her köşesinde farklı Hello Kitty desenli şeyler var. Bu da ekmek kızarttığımda üstüne Hello Kitty suratı basıyor :) (Nereden aldığımı unuttum :()
Mutfağımın sevimli aşçısı :p
Ve eldivenlerim.. Özellikle fırında tatlı, kek türü şeyler yaptığımda bir elime mickeyi diğer elime cupcakeleri geçiriyorum :)
Buzdolabım hayatımın yarısını anlatıyor diyebilirim :) Her gittiğim yerden topladığım magnetler, canım babamın, ailemin, yine arkadaşlarımın fotoğrafları, ablamın düğün davetiyesi, dergilerden kestiğim fotoğraflar, her şeyin ufak bir kolajını yaptım burada..
Ve son olarak banyom ve odam.. Banyomda parfümlerimin ve ojelerimin durduğu böyle bir raf var :) Bu rafı çok seviyorum nedense…
Bakım ürünlerim ve makyaj malzemelerim alt alta duruyor gördüğünüz gibi. Kremlerimi neredeyse her gün kullandığım için kolay ulaşabilecegim bir yerde durmaları çok iyi oluyor.
Ve takılarım.. Beğendiniz mi? İşte böyle bir yerde yaşıyorum ben kısaca :) Ama artık dönme zamanı :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder