hiçbir anonim blog yazarı istemez ki yazdıkları "reel" hayatından birileri tarafından kimliği bilinerek okunsun. hangi konuda, hangi tarzda yazarsa yazsın, eğer anonim kalmaya devam etmek istiyorsa ve güvendiği (belki) birkaç kişi dışında herkesten saklıyorsa bir blogu olduğunu, tanınmak onu rahatsız eder.
beni de rahatsız etti nitekim.
bazılarının hâlâ kabullenemediği anonimlik müessesesi; ne rahatça küfretmek için, ne kendimi farklı tanıtmak için, ne de blogumu yalan yanlış olaylarla doldurmak için tercih edilmişti benim tarafımdan.. benim anonim kalma isteğimin tek nedeni, "bi dost" isimli blogumu günlükten farksız kullanmamdı ve ben günlüğüm okunsun istemiyordum beni tanıyanlar tarafından. kim ister ki? kim en bunalımından en sevinçlisine kadar bütün ruh hallerini açıkça yazdığı, mahremi sayılan bir şeyleri başkaları okusun ister? "e" diyeceksin, "ama bunu internette yayınlayarak okunmasını istemiş olmuyor musun?" evet, oluyorum ama yüzyüze baktığın insanların okuması ile, hayatın boyunca hiç görmediğin ve görmeyeceğin (istisnalar hariç) insanların okuması bir değil. ki buna rağmen, yani okuyanların büyük bir kısmının beni hiç tanımayacak olmasına rağmen yazmaktan çekindiğim ya da yazıp-utanıp-pişman olup-bu kadar açık olmamalıyım deyip ertesi gün kaldırdığım yazılar da oluyordu. kimse istemez en derinde ne hissettiğinin bilinmesini.
hal böyle olunca her kişisel blogun bir eceli oluyor. birileri çıkıp da "ehehe buldum seni, höhöhö yakalandın salak, ahaha herkese söyliycem" diyene kadar gönlünce at koşturduğun yer, bunlar olunca kapılarını kapatmak zorunda kalabiliyor.
benim blog da kapattı kapılarını nitekim.
son zamanlarda düşünüyodum bazı bazı aslında, "acaba ne zaman ve neden son vericem blog işine" diye, hiss-i kable'l-vuku imiş meğersem :p üzüldüm mü diye sordum kendime, yok, pek de üzülmemişim. kötü gün dostum olmuştu blogum benim, zor zamanlarımı blog sayesinde daha kolay atlatmıştım. derdimi anlatıp, teselli edilmiştim. iyi olmuştu. o an iyi gelmişti. fakat artık rahatlık yok, dolayısıyla açık durmasının bi anlamı da yok.
bu asla "görülürse biterim! öldürürler beni!" korkusu değil. zira (gene bilen bilir) hiçbir aşırılığım yoktu hiçbir konuda. ha, yalnızca bazı çekiştirdiğim kişiler vardı, onların görmesi iyi olmazdı (:P) ama onun dışında bir korkudan değil, ağladığını gören kimsenin yüzüne bakmaya utanır ya insan, benimki de o hesaptı. hayırlısı her şeyin.
o halde buradan duyurmuş da olayım, kapattığım blog sadece "bi dost" isimli blog. yeteneksiz ve sıkıcı yazılarımı gerek buradan, gerek shema ahalisi blogundan okumaya devam edeceksiniz. ya da etmeyeceksiniz, hiç sorun değil. ben söylemiş olayım da.
derken satırlarıma son veriyor, bir de kandilinizi kutluyorum. görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder