Zeynep Selvili blogumda daha önce sizler için bir yazı daha yazmıştı. "Parayla Saadet Olur Mu?" (http://buseterim.blogspot.com/2011/12/parayla-saadet-olur-mu-psikolog-zeynep.html)
başlıklı yazı sizler tarafından yine çok sevilmisti. Bu kez hepimizin neredeyse her sabah gardorbumuzun başına geçip "Giyecek hiç bir şeyim yok!" dediğimiz o anların nedenlerini gosteren eğlenceli bir analiz yaptı. Zeynep New York'ta pskoloji üzerine Master yapıyor. Ve kendi yazılarını yazdığı bir blog adresi de var. http://zeynepselvili.blogspot.com/
Lâfı daha fazla uzatmadan bu keyifli yazı ile sizleri baş başa bırakıyorum, bakalım hepimizin giyecek hiç bir şeyim yok sendromunun altında neler yatıyormuş! :)
Bizi iyi vakit geçirmekten alıkoyabilecek derecedegerilim, hayal kırıklıgı ve ümitsizlik yaşatan bu cümle, kadınların hiçbirzaman modası geçmeyecek cümlelerinden olmaya aday... İnanın, o düz siyahelbisenizin bile modasi geçer, bu cümlenin geçmez!
Gelin, “Giyecek hiçbir şeyim yok” sendromunupsikolojik açıdan biraz irdeleyelim...
Çoğu zaman hissettiklerimizi başımıza gelen olaylarabağlıyor, olayların duygularımıza doğrudan bir etkisi olduğunu düşünüyoruz. Hatalivarsayımlar da bu eğilimimizden doğuyor.
Halbuki duygularımızın sorumlusu olaylar değil.Duygularımızın sorumlusu; düşüncetarzımız, başımıza gelen bir olayı nasil yorumladığımız ve o olayın bizim içinne ifade ettiği. ..
Dolayısıyla; “Giyecek hiçbir şeyim yok!” hatalı bir düşünmeşeklinden başka bir şey değil!”
Çünkü;
1) Seçtiğiniz “hiçbir şey” kelimesidurumu tam olarak ifade etmekten ziyade size genelleme yaptırır.Bir daha düşünürsenizfark edeceksiniz ki; kıyafet yokluğunda değilsiniz, yalnızca o anki ruhhalinize, planlarınıza, ya da hava koşullarına uyacak bir kıyafet kombinibulmakta güçlük çekiyorsunuz. Seçtiğiniz kelimelere dikkat edin, masum gibigörünür fakat ruh haliniz üzerinde müthiş bir yaptırım gücüne sahiptirler.
2) Kullandığınız kelimeyideğiştirdiniz ve artık “giyecek hiçbir şeyim yok” yerine “bugünkü ruh halime,planlarıma, hava koşullarına uygun bir kombin bulmakta zorlaniyorum” dediniz.Nispeten biraz daha iyi hissediyorsunuz ama hala bir gerilim söz konusu... Çünkühatalı varsayımlar etkisini göstermeye başladı.
Peki nedir bu hatalı varsayımlar? Hatalı varsayımlar, gerçeği saptıran ve neticesinde kendimizidaha da kontrolsuz hissetmemize neden olan düşünme şekilleridir. Mesela, “dahaçok param olsaydı her zaman giyecek bir şeylerim olurdu” ve “daha zayıf olsaydımne giysem yakışırdı” “Giyecek hiçbir şeyim yok” sendromunun beraberinde getirdigiiki temel hatali varsayım...
Neden hatalılar? Çünkü, bize acı veren, biziumutsuzluğa düşüren ve mutsuz yapan başımıza gelenlerden, dış etkenlerdenziyade onlari nasıl yorumladığımız. Dolayısıyla da daha cok paranızın olması yada kilo probleminizin olmayışı sizi bu sendromdan muaf tutmaya yetmiyor, belkide sadece koşulları daha ılımlı kılıyor.
Ozaman diyebiliriz ki, ekonomik özgürlüğü olan bir çok ince kadının dahi budertten mustarip olmasi, cevapları yanlış yerlerde aradığınıza dair bir ipucuolmalı, öyle degil mi?
Sorun gardrobunuzda değil, gardrobunuzu nasılgördüğünüzde, ona hangi açıdan baktığınızda... Bu yazıda “Giyecek hiçbir şeyim”sendromunu psikolojik açıdan, her ne kadar yüzeysel olsa da, yorumladık vedüşüncelerimizin kontrolünün elimizde olduğunu farkettik.
Uygulama önerilerini de yarin yine buradantakip edebilirsiniz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder