Merhaba sevgi kelebeği blog sever seray severler. Az önce "ahh ya eskiden iki günde bir yazı yazardım ben buralara şimdi neredeyse on günde bir diye düşünürken yakaladım kendimi. Efkarlandım haliyle. Hemen kapadım maçı falan açtım bilgisayarımı başladım yazmaya. Bugün ele alacağımız konu biz blog yazarlarını ve blog severleri yakından ilgilendiren bir konu olacak. Şöyle ki,
"Bir blogcuyu bekleyen 5 büyük tehlike" - Aşık OlmakÇilekeş bir blogcunun başına gelip gelecek en büyük olay bu olsa gerek. Bir blogcu ancak aşık olarak bloguna ve blog yazan parmaklarına bu kadar eziyet edebilir. Neden yahu aşık olmuş ne olacak diyenleriniz var duyuyor gibiyim. O eskiden şakıyan, neşeli neşeli yazılar yazan blog olayında bir derya olan kardeşimiz, canımız ciğerimiz aşkın ateşine düştükten sonra biraz yumuşak, biraz aşk böcüğü tarzında şeyler yazması ile sonra çok pişman olacaktır aslında yazdıklarını görünce aşkın ateşi bitince. Para bitip aşk bitince yazacağı şeylerden bir kaç kesit ise şöyle oluyor genelde. "
ya benimsin ya kara toprağın, allahın var mı, sevmiştim lan, ne vardı bir kere öpsem, kızımız olacaktı!! ... Aşık olmayın lütfen, olacaksanız da uzak durun bloglarınızdan :)
- Blog kondisyonunu kaybetmeBloglarda son zamanların laneti bu olay. Bir çok blogcu uzun aralar yazmama sonucu eskiden şakır şakır yazdıkları sayfalara hiç bir şey yazamayaya başladılar. Aslında yazmak istiyorlar,
için için yanıyor yanıyor bu gönlüm havasındalar ama gelin görün ki o eller bir şeyler yazmıyor. Ben bunun bir kara büyü olduğu düşüncesindeyim bunu kırmamız gerek, biliyorum acı çekeceksiniz biraz yazerken ama yaşlılar güneşli günler için, genç erkekler sarışınlar için, güzel kızlarımız yakışıklı esmerler için bunu yapmamalılar... (duygu dolu anlar, sarılmalar)
- Vize-Final Haftaları (Öğrenci Özel)Blog alemi genelde öğrenci kardeşlerimizin talanı altıda ya da öğrenciyken blog yazmaya başlayanlardan oluşmakta. O yüzden bu seçenek epey bir kitleyi kapsıyor aslında :) Öğrenci insanı özellikle sınav öncesi orada burada gezmiş dolaşmış, okulun en çok kantinine uğramış bir tip ise bir de blog yazyorsa haliyle kendisini sınav öncesi bir sıkıntı basacak ve şizoya bağlayacaktır. Bunu da bloguna yansıtacaktır haliyle. Bunlarda her sınav öncesi karşılaşıyorum böyle "
ayy canım yaa kıyamam" moduna giriyorum hemen. O kadar kötü durumdalar yani. Ne kadar kötü durumlara bürünüyorlar bloglarında derseniz "
Final haftalarında blogcuların ruh halleri" başlığı altında ele almıştım ayrıca :)
- Taklit-Özgün OlamamaBu daha çok yeni yeni yazmaya başlayan arkadaşlarda görülen bir şey. Önemli olan bunu zamanla yok edip kendi çizgini oturtmak aslında. Başlangıçta birilerinden etkilenip yazmaya başlamak gayet normal aslında. Ama bunu sürekli hale getirmek ve taklit ettiğiniz blogun çizgilerini devam ettirmek çok ezik bir şey diye düşünüyorum. Kendi cümlelerini kullanmamak, cümlelerinini taklit ettiğin kişi gibi kurmaya çalışmak nasıl bir zihnin ürünü bilmiyorum. Öyle yapınca bu blog yazmanın eğlencesi, hobisi nerede kaldı arkadaş. Bu şekilde davranan, yazan, yazmayı düşünenler bence hiç yazmasın. Bu alem size göre değil, gelin size ben gold üyelik hediye edeyim istediğiniz siteden, tam size göre ehe :)
- Kendini büyük bir "yazar" sanmakÖncelikle belirteyim orada burada yazar kisvesi altında dolanan bir çok tipten çok daha iyi yazan arkadaşlarımız var. Benim bahsettiğim takipçi sayısı arttıkça, daha fazla yorum ve beğeniler almaya başlayınca orası burası ayrı oyanamaya başlayan "
ayy ben süperim yahu" havalarında dolanan, kendisini nimetten saymaya başlayan blogculardır. Bir blogcunun düşübileceği en aşağılık durumlardan biri bu sanırım. Dün neydin bugün ne oldun demek gerek bu tiplere. Altı- üstü bir blog yazıyorsun, ki bunu herkes yapabilir. Takipçisi çok olunca çok daha iyi blog yazarı olmuyorsunuz bunu belirteyim. Bir çok blogger biliyorum ki keşfedilmemiş ama çok iyi yazılar yazan. Kısaca
bir blogcu takipçi sayım artttı, milyon tane yorum alıyorum havasına girdiği an bitmiştir zaten. Ölsün mümkünse :)
Blogların kıyamet alametleri gibi oldu yazı. Bana ayrılan sürenin sonuna geldim, esen kalın efenim :)
* İlk seri tehlikeler için
tık tık