29 Eylül 2011 Perşembe

0

Miu Miu Parıltıları






Miu Miu bu sezon çıkarttığı parıltılı ayakkabılar ve çantalarla trendlere damgasını vurdu. Her marka taklitlerini çıkarmaya, her blog bu ayakkabıların yapımını anlatmaya başladı. Bence hepsi birbirinden güzel. Madrid'e gittiğimde aşağıdaki resimlerde göreceğiniz gümüş spor ayakkabısından aldım. Çok trend ve sık duruyor. Ama tek kötülüğü üstündeki simlerin her yere dağılması :) Yürüdüğüm her yerde arkamda bir sürü sım bırakıyorum :) Ama günlük şıklık için çok hoş bir seçim olarak kullanıyorum. 


 Bu kış çok kez Miu Miu pariltilarina her yerde rastlayacagiz. Şimdiden bakarak olun :) 


0

Bize iyi kalbiniz gerek!


Biz sosyal medya yazarları, yani bloggerlar olarak yine bir projede desteğinizi bekliyoruz.. Bloguma Dokunma kampanyasını başlattığımızda sesimizi hiç beklediğimiz şekilde istediğimiz yerlere duyurabilmistik.. Şimdi, sizlerin desteğiyle yine aynı şekilde, en yüksek sesimizle bu sosyal projeyi insanlara duyurmak istiyoruz. 

“Bize İyi Kalbin Gerek” fotoğraf sergisi profesyonel Blog yazarları Miray Uçar ve Styleboom tarafından “SorumluBlog” Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında HIV/AIDS’e dikkat çekmek amacıyla oluşturuldu. Fotoğraf Sanatçısı Dilan Bozyel tarafından görüntülenen 20 Sosyal Medya yazarı projeye katkıda bulundu.  Hepsi birbirinden farklı 20 karakter tek bir amaç için kamera karşısına geçti. Kimi bebek sahibi olacak bir HIV Pozitif taşıyıcısını temsil etti kimi de,  HIV pozitifle yaşayanların da evlenebileceğini vurgulamak için üzerine gelinliğini geçirdi. Bu karelerin hepsi ayrımcılığa yer olmayan tek bir piknik örtüsünün üzerinde gerçekleşti.  Pucca sevgilisini streç film olmadan öpemiyor, Moda Cadısı elinde çamaşır suyu, yüzünde maske Hıv Pozitif’le yaşayanları tedavi etmeye çalışıyor, Cindrella HIV Pozitif taşıyıcısı olduğu için toplum tarafından dışlanıyor…  Projede yer alan herkesin vücüdu HIV/AIDS’in simgesi olan kırmızı kurdelelerle süslendi.  Makyaj ve ve Body Paint projenin ana sponsoru olan M.a.c kozmetik tarafından gerçekleştirildi.

Moda dünyasının backstage otoritesi M.A.C Kozmetik M.A.C AIDS Fonu faaliyetleri çerçevesinde projenin ana sponsoru olurken HIV ve AIDS ile yaşayan kişilere destek vermek adına Türkiye'de faaliyet gösteren Pozitif Yaşam Derneği projeyi destekliyor.
Bu sergiyi 1-15 Ekim Tarihleri Arasında Taksim Metro İstasyonu yürüyen bantlar katında ziyaret edebilirsiniz. Hadi, bize katkıda bulunup HıV/AıDS konusunda daha çok bilgilenelim!  
Detaylı Bilgi için: www.sorumlublog.com

Facebook:  facebook.com/sorumlublog

Twitter:  twitter.com/sorumlublog

Ben böylesine güzel bir sorumluluk projesi yaratan blogger arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Amerika'da olduğum için desteğimi buradan yapabildiğim kadar gösteriyorum ama aşağıda gördüğünüz fotoğraflarının bir parçası olmak sizlere bu konuda çok daha fazla bilgi vermek çok isterdim.







28 Eylül 2011 Çarşamba

0

Yeni Bakım Önerileri

1. Burberry Body Parfüm:
Daha önce Twitter'da ve FNO gecesi yazımda Burberry Body parfümünden bahsetmiştim. Burberry bence kendi alanında parfüm konusunda hep başarılı bir marka oldu. Burberry Body parfümünün reklamları o kadar ses getirdi ki parfümü denemek için sabirsizlaniyordum. Şişenin tasarimida çok güzel. Ve denedikten sonra yeni parfümüm olarak dolabimda yerini aldı. Sizede yeni parfüm arayisindaysaniz şiddetle tavsiye ediyorum. 
2. Benefit They're Real Maskara:
İtiraf ediyorum bugüne kadar önerdiğim bütün maskalarari bir kenara bırakın ve bu maskarayi alın. Bugüne kadar kullandığım en iyi maskara. Deli gibi kirpikllerimi uzatacak ilaçlar ararken ilaç kullanmadan upuzun kirpiklere sahip oldum. Çok acil öneriyorum. Benefit Türkiye'de Sephora'da satılıyor. 
3. Dior vernis 908 oje:
Bir ara lacivert oje modası çok fazlaydı. Ama bugüne kadar üretilmiş en güzel lacivert oje Dior Vernis 908 numara. Tavsiye ediyorum. 
4. Flowerbomb Banyo Parfümü: 
Flowerbomb parfümünü çoğunuz bilirsiniz. Çok sevilen ve tercih edilen bir parfumdur. Bende bir ara kullanmıştım. Şimdi Flowerbomb'in panyo parfümü çıkmış. Duş alırken suya kattığınızda muhteşem bir koku veriyor. 
5. Too Faced Far Paleti: 

Far konusunda hem farklı bir çok çeşit hemde nasıl yapılacağını anlatan bir palet arıyorsanız işte size bu harika ürünü öneriyorum. içinde classic, gece ve gündüz olarak 3 ayrı renk paleti var. Bir de bu her biri farklı paletleri nasıl uygulayacaginizi anlatan ufak kâğıtlar. Çok kullanışlı ve öğretici. 

26 Eylül 2011 Pazartesi

0

Küçük gelin ablamın merak ettiğiniz minik detayları :)

Sanırım düğün, organizasyon, yaptiklarimizla ilgili sizlerle paylaşmadığım şey kalmadı.. :) Yazdıklarımdan fikir almanız ve ne kadar yararlı olduğunu bana anlatmanız beni çok mutlu ediyor. Bu yüzden belkide kimseyle daha önce paylasmadigimiz bir sürü fotoğrafları sizle paylaşıyorum burada. Bugün gelin çiçeği, gelin ayakkabısı ve gelinlikle ilgili detayları paylaşacağım. Önce gelin ayakkabısından başlıyorum.. 


Gelin ayakkabimizi adını çok kez duyduğumuz Divan Kunduraya yaptırdık. istediğiniz modeli yerleine gidip kendi ayak olculerinizde seçip yaptirabiliyorsunuz. İster çiçek, ister taş, ister düz sizin zevkinize göre çok kısa bir sürede en rahat şekilde yapıyorlar. Bu konuda gerçekten çok başarılı olduklarını düşünüyorum ve şiddetle tavsiye ediyorum. 
Divan Kundura
Telefon: 0212 246 37 65
Adres: Halaskargazi Caddesi Yılmazlar Pasajı No : 153/28 Osmanbey / İstanbul
Gelinlik daha önce söylediğim gibi Vakko Wedding'den alınma Zuhair Murad markaydı. Gelinliği bulmak için tabii ki sayamayacağım kadar çok farklı çeşit gelinlik denedik. Son karar aşağıdaki gelinlik oldu :) 



Sabah evden alınırken giydiği kıyafet ise Dilek Hanif tasarımı.. Ayakkabıları kendine ait sirinmi şirin converseleriydi :) Kafasına taktığı tokada Dilek Hanif'e ait. T-shirtunun üstündeki detaylar benim favorim oldu. Pullu danteller t-shirtune ayrı bir şıklık kattı. 








Sağdıç ve nedimelerin çiçeklerini şeker mi şeker, aynı zamanda ablamın ortaokul arkadaşı olan Ekin Çarmıklı'nin sahip olduğu La Maıson des Fleurs tarafından yapıldı. Hepsi tam istediğimiz gibi ve muhteşem güzellerdi. 

Le Maison de Fleurs 
Kuruçesme Mh.
Muallim Naci Caddesi 33
http://www.lmdfleurs.com/

Ve organizasyondan bir kac detay.. 









25 Eylül 2011 Pazar

0

Bitmiş parfüm siselerinizi mum olarak kullanmak ister misiniz?

Evet kendimi şanslı sanıyorum galiba. Çünkü Derya Şensoy gibi kreatif bir arkadaşa sahibim. Derya'nin evine her gittiğinizde veya yanınıza her geldiğinde mutlaka "bunu nasıl yaptın?" diye soracağınız bir şey görürsünüz. Biliyorsunuz ikimizde New Yorkta, gurbet ellerdeyiz :p Geçen hafta Derya'ya gittiğimde yine müthiş bir fikir gördüm. Belki siz daha önce böyle bir fikir görmüşsünüzdür ama ben ilk defa görüyorum. Bitmiş parfüm şişelerini atmayıp, içine resimde gördüğünüz gibi mum yerleştirmiş ve müthiş bir görüntü oluşturmuştu. En yakın zamanda biten parfüm siselerimi biriktirip bu görüntüyü bende elde edeceğim, sizede şiddetle öneriyorum :) 

24 Eylül 2011 Cumartesi

0

Bir blogcuyu bekleyen 5 büyük tehlike

Merhaba sevgi kelebeği blog sever seray severler. Az önce "ahh ya eskiden iki günde bir yazı yazardım ben buralara şimdi neredeyse on günde bir diye düşünürken yakaladım kendimi. Efkarlandım haliyle. Hemen kapadım maçı falan açtım bilgisayarımı başladım yazmaya. Bugün ele alacağımız konu biz blog yazarlarını ve blog severleri yakından ilgilendiren bir konu olacak. Şöyle ki,  

"Bir blogcuyu bekleyen 5 büyük tehlike"

  - Aşık Olmak

Çilekeş bir blogcunun başına gelip gelecek en büyük olay bu olsa gerek. Bir blogcu ancak aşık olarak bloguna ve blog yazan parmaklarına bu kadar eziyet edebilir. Neden yahu aşık olmuş ne olacak diyenleriniz var duyuyor gibiyim. O eskiden şakıyan, neşeli neşeli yazılar yazan blog olayında bir derya olan kardeşimiz, canımız ciğerimiz aşkın ateşine düştükten sonra biraz yumuşak, biraz aşk böcüğü tarzında şeyler yazması ile sonra çok pişman olacaktır aslında yazdıklarını görünce aşkın ateşi bitince. Para bitip aşk bitince yazacağı şeylerden bir kaç kesit ise şöyle oluyor genelde. "ya benimsin ya kara toprağın, allahın var mı, sevmiştim lan, ne vardı bir kere öpsem, kızımız olacaktı!! ... Aşık olmayın lütfen, olacaksanız da uzak durun bloglarınızdan :)  

- Blog kondisyonunu kaybetme

Bloglarda son zamanların laneti bu olay. Bir çok blogcu uzun aralar yazmama sonucu eskiden şakır şakır yazdıkları sayfalara hiç bir şey yazamayaya başladılar. Aslında yazmak istiyorlar, için için yanıyor yanıyor bu gönlüm havasındalar ama gelin görün ki o eller bir şeyler yazmıyor. Ben bunun bir kara büyü olduğu düşüncesindeyim bunu kırmamız gerek, biliyorum acı çekeceksiniz biraz yazerken ama yaşlılar güneşli günler için, genç erkekler sarışınlar için, güzel kızlarımız yakışıklı esmerler için bunu yapmamalılar... (duygu dolu anlar, sarılmalar)  

- Vize-Final Haftaları (Öğrenci Özel)

Blog alemi genelde öğrenci kardeşlerimizin talanı altıda ya da öğrenciyken blog yazmaya başlayanlardan oluşmakta. O yüzden bu seçenek epey bir kitleyi kapsıyor aslında :) Öğrenci insanı özellikle sınav öncesi orada burada gezmiş dolaşmış, okulun en çok kantinine uğramış bir tip ise bir de blog yazyorsa haliyle kendisini sınav öncesi bir sıkıntı basacak ve şizoya bağlayacaktır. Bunu da bloguna yansıtacaktır haliyle. Bunlarda her sınav öncesi karşılaşıyorum böyle "ayy canım yaa kıyamam" moduna giriyorum hemen. O kadar kötü durumdalar yani. Ne kadar kötü durumlara bürünüyorlar bloglarında derseniz "Final haftalarında blogcuların ruh halleri" başlığı altında ele almıştım ayrıca :)  

- Taklit-Özgün Olamama

Bu daha çok yeni yeni yazmaya başlayan arkadaşlarda görülen bir şey. Önemli olan bunu zamanla yok edip kendi çizgini oturtmak aslında. Başlangıçta birilerinden etkilenip yazmaya başlamak gayet normal aslında. Ama bunu sürekli hale getirmek ve taklit ettiğiniz blogun çizgilerini devam ettirmek çok ezik bir şey diye düşünüyorum. Kendi cümlelerini kullanmamak, cümlelerinini taklit ettiğin kişi gibi kurmaya çalışmak nasıl bir zihnin ürünü bilmiyorum. Öyle yapınca bu blog yazmanın eğlencesi, hobisi nerede kaldı arkadaş. Bu şekilde davranan, yazan, yazmayı düşünenler bence hiç yazmasın. Bu alem size göre değil, gelin size ben gold üyelik hediye edeyim istediğiniz siteden, tam size göre ehe :)  

- Kendini büyük bir "yazar" sanmak

Öncelikle belirteyim orada burada yazar kisvesi altında dolanan bir çok tipten çok daha iyi yazan arkadaşlarımız var. Benim bahsettiğim takipçi sayısı arttıkça, daha fazla yorum ve beğeniler almaya başlayınca orası burası ayrı oyanamaya başlayan "ayy ben süperim yahu" havalarında dolanan, kendisini nimetten saymaya başlayan blogculardır. Bir blogcunun düşübileceği en aşağılık durumlardan biri bu sanırım. Dün neydin bugün ne oldun demek gerek bu tiplere. Altı- üstü bir blog yazıyorsun, ki bunu herkes yapabilir. Takipçisi çok olunca çok daha iyi blog yazarı olmuyorsunuz bunu belirteyim. Bir çok blogger biliyorum ki keşfedilmemiş ama çok iyi yazılar yazan. Kısaca bir blogcu takipçi sayım artttı, milyon tane yorum alıyorum havasına girdiği an bitmiştir zaten. Ölsün mümkünse :)

Blogların kıyamet alametleri gibi oldu yazı. Bana ayrılan sürenin sonuna geldim, esen kalın efenim :)

* İlk seri tehlikeler için tık tık

21 Eylül 2011 Çarşamba

0

Yeni Moda Iphone Kaplari


Gun gecmiyor ki ozellikle telefon, IPad, Iphone gibi elektronik bagimliliklarimiza yeni tasarimlar uretilsin. Bu kez yeni moda Iphone'un karnaval gibi suslenmis kaplari. New York sokaklarinda bu kaplara cok rastlamistim ve hatta anneme bir tane hediye almistim :) Simdi her yerde moda olmaya baslamis ve cok begeniliyormus. New York Moda haftasinda yukaridaki resimde gordugunuz modellerden biri bu tasarimla goruntulenmis. Bence degisik, sizce? :) 


20 Eylül 2011 Salı

0

Nicki Minaj'in tarzini anlamak



Son zamanlarda herkes siradisi giyinmek, Lady Gaga'nin cilgin tarzina ozenmek, onlar gibi olabilmek istiyor. Bu cilgin tarzin Amerikadaki orneklerinden biride sarkici Nicki Minaj. Tarzi beni Lady Gaga'dan daha cok zorluyor diyebilirim sizlere :) Giyilemiyecek, bu ne? dedirticek herseyi giyiyor. Simdi Nicki Minaj'in anlayamadigim tarzini sizlerle paylasiyorum. Siz birsey anlayabilecekmisiniz lutfen soyleyin :) 



En son MTV Video Muzik Odullerinde giydigi kiyafet cok konusulmustu. Kiyafetinde oyuncaklar, yuzunde maske ve bu degisik tarziyla degisik bir mesaj vermeye calistigini dusunuyorum ?!
Nicki Minaj'in en cok konusulan ozelligi binbir farkli halde kullandigi saclari.. Saclarini bu kadar ayri renk yapip boyle sekillere nasil soktugunu anlamak istiyorum :) 


Yorumu sizlere birakiyorum.. 

19 Eylül 2011 Pazartesi

0

Ablamın Gelin Makyajı


Düğünle ilgili daha önce sizlere bir çok detay vermiştim.. Özellikle gelin olacaklardan çok güzel geri dönüşler aldım. Onlara çok yardımcı olduğunu söylediler :) bende bu yüzden yazıları daha geniş halde yazıp, çok daha detaylı yardım etmek istedim sizlere.. Ablamın gelin makyajının fotoğraflarını göreceksiniz aşağıda. Gelin makyajını Toni & Guy Etiler kuaförden Şengül Hanım yaptı. Benim ve annemin makyajida ona ait.  Aynı insana yaptırmak zorunda değilsiniz tabiiki :) Kendi isteğinize göre beğendiğiniz şeylerle  mesela goz makyajini kendi makyozunuze yaptirabilirsiniz.. 
 Sabah evden alma makyajini cikartmak bana dustu :) 













back to top