31 Ağustos 2011 Çarşamba

0

Laduree New York'ta!

Bence gec bile kalinmisti :) Laduree'nin macaronlarini ne kadar sevdigimi Laduree Istanbul'a acilirken sizlere anlatmistim. Biliyorsunuz su anda New York'da yasiyorum ve Laduree artik ikinci sehrim olan New York'ta acildi! Beni takip eden New Yorklulara ve ozellikle su siralar bayram icin burada tatilde olanlara bu mujdeli haberi vermek istedim. Yukarida resimde gordugunuz Madison Avenudea ki Laduree magazasinin resmi. Laduree Istanbul'da nasil ses getirdiyse New Yorkta da ayni etkiyi yaratacagindan hic suphem yok. Inanin kac senedir bu sehirdeyim soyle lezzetli macaron satan bir yer hic bir zaman bulamamistim. Bu arada Laduree New York'a ozel bir macaron da yapmis. New Yorklularin vazgecemedigi tatlardan biri olan tarcinli macaronlarida Laduree'de bulabilirsiniz. Simdiden kuyruk olusmaya basladi bile :)

Adres: 


864 Madison Avenue (70 ve 71.cadde arasinda) 
Pazartesi-Cuma, 9:00 - 18:00, Cumartesi 12:00 - 18:00 


27 Ağustos 2011 Cumartesi

0

Konsept: English Tea Party :)

 Sizlerle daha once Annem'in hazirladigi sofralari paylasmistim. Boyle bir anneniz olunca evlat olarak sizde misafir agirlayacaginiz zaman onun kadar hamarat ve yetenekli oluyorsunuz :) Gecen hafta ablam kendi arkadaslarina bir "Tea Party" duzenledi. Konsepti ve ilhami ingilizlerin o meshur cay partileri oldu. Resimlerde goreceginiz sofrayi eski ve yeni esyalarimizla kurduk. Masa uzerinde goreceginiz kimi malzemeleri Kapalicarsi, Misir Carsisi ve Tahtakeleden aldik. 
Bir de Ev yapimi "Pink Lemonade" yaptik :) Sizde misafirlerinize boyle birsey sunmak isterseniz yapimi cok kolay. Normal limonata yapip icine pembe rengi alacak sekilde Nar serbeti kattiginiz zaman cok guzel bir tad ve renk aliyor. Icine bir de buyuk limonlar dilimleri kesip, buzdolabinda biraz soguttuktan sonra servis edebilirsiniz. 
 Yukaridaki resimde gordugunuz peceteligin icinde bulunan ise yelpaze. Rengarenk yelpazeler yapip Istanbul'un bu sicaginda hemde ingiliz kadinlari havasi vermek adina yelpaze koyduk :) 





 Bu sekerleri kapalicarsida bulduk. Her renk ayri bir tat. Limonlu, kivili, portakalli bir cok cesidi var. Hem goruntu olarak hemde tad olarak masaniza cok guzel bir tad katiyor. 

 Renkli cupcakeler ise size gecen hafta hamile pastasinda bahsettigim Art Cafe'den. Lezzeti muhtesemdi :)
Bu arada cogunuzdan yazilarimi cok seyrek girdigim konusunda sitem aliyorum. Istanbuldaydim ve buyuk bir telas icindeydim. Simdi tekrar New York'a dondum ve buradan yazilarimi sizlere yazmaya devam edecegim. Maalesef Istanbul Moda Haftasinda orada yokum ama elimden geldigince sizlere defilelerle ilgili detaylari aktarmaya calisacagim. Umarim bu yazimda yine sizlere fikir olabilmistir :) 

26 Ağustos 2011 Cuma

0

Renkli tasarımcı Günseli Türkay





Ve bu kıyafetlerin tasarımcısı Günseli Türkay kuliste hazırlanırken.. 


Günün en çok merak edilen defilelerinden biriydi Günseli Türkayın defilesi. Temasını gördüğümde aklımda renkli bişeyler canlandırmıştım ve yanılmadım. Stylingini Deniz Berdanın yaptığı defile gerçekten günün en güzel defilesiydi. Punk ve rock havasında saç ve makyajların hakim olduğu defiledeki kıyafetlerin hepsi birbirinden eğlenceliydi. Sahneye çıkan her manken ve her kıyafet'de bir Deniz Berdan havası vardı, hatta yanımda oturan arkadaşım "ama bunlar çok Deniz Berdan" diye bir yorum yaptı :) ben nedense böyle renkli şeyleri çok seviyorum belkide o yüzden bu koleksiyon çok hoşuma gitti.. Deniz Mercan mayolarından sonra kesinlikle bir tanede Günseli Türkay elbisesi edinmem gerekiyor, hemde çok acil.. 
0

Deniz Mercan'dan "Lüfer"koleksiyonu..



Deniz Mercan gün içinde yapılan defileler arasında en beğendiğim ikinci tasarımcıydı. İlkbahar/Yaz için hazırladığı mayolar koleksiyonunun adını verdiği "Lüfer"ismiyle özdeşleşiyordu. Mayolardaki balık motifleri, balık ağı gibi tunikler ve deniz rengi maviler dikkat çekiciydi. Defilenin en güzel anı bitişteki deniz kızı kıyafetiydi. Eteğin üstünden sarkan gümüş balıklar ve elbisenin gelişi çok hoştu. Seneye yazın Deniz Mercan mayolarından birini mutlaka almak istiyorum çünkü benimde çok sevdiğim "haute couture" mayo tarzını gerçekten çok iyi yansıtmıştı.. 

25 Ağustos 2011 Perşembe

0

Rus esintili Gizia Defilesi


Gizia defilesinin dekorayonu koleksiyonundaki temaya uygun olarak siyah-beyazdı. Seyriciler çoğunlukla rustu. Zaten ne zaman GIZIA markasının reklamlarına veya tasarımlarına bakşam rus tarzına hitap ettiğini düşünürdüm, dün bir kez daha buna emin oldum. Yabancı mankenler birbirinden güzeldi ama tek türk manken olarak defileye çıkan Tuğçe Kazaz en güzelleriydi. Kıyafetlerde siyah beyaz, fuşya, turuncu ve leoparlar hakimdi resimlerdede gördüğünüz gibi. Ayna tarzı işlemeler, çiçek ve kurdele detaylarda elbiseleri renklendirmişti. İşte dünün ilk defilesi olan Gizia'dan görüntüler, söz sizde..

23 Ağustos 2011 Salı

0

Betwin Us | ikiz moda

Merhaba sevgili moda seven blog severler. :) Bir güzel mi güzel şirin mi şirin moda blogu ile daha beraber olacağız. Blog dünyasında bir ilk bu blog. Bu kadar şirinini görmeniz mümkün değil vallahi değil. Gördüm diyen yalan söylüyordur. Tamam şirin bloglar olabilir (misal ben :P) ama "Betwin Us" blogunda bu şirinlik iki katı. Çünkü iki taneler. :P İkiz blogcularımız ama tek yumurta değiller yine ama çok benziyorlar. Ben daha önce hiç ikiz blogcu görmemiştim. Çok heyecanlıyım şu an bu yazıyı yazarken ter içinde kaldım. Blogları henüz çok yeni ama şimdiden blog camiası içinde kabul görmüş, sevilmiş ve kızlarımız tarafından bağırlara basılmış durumda. Blog hakkında anlatılacak çok şey var : )





Blogun Adı: Betwin Us



Başta da dediğim gibi ikiz kız kardeşler tarafından tutuluyor blog. Blogcularımızın isimleri Dilem ve Gizem. Bu moda tutkunu kızlarımız tam 26 yaşında. Benim gibi yaşlı blogculardan (27) sıkılanlar için birebir ayrıca:P Nisan ayından beri bu güzel blogu tutuyorlar. Blogcularımızdan Gizem’in daha önce de bir blog geçmişi var. Bir kişisel günlüğü var gizli teras isminde. Betwin us blogu böyle bir andan olup bittiye gelmemiş. Daha önce Gizem’in blogunda anket yapılmış isim konusunda falan. Kısacası daha önce düşünülmüş ve hayata geçirilmiş bir blog. Zaten kızlarımız da böyle bir moda altyapısı veya kültürü olmasa böyle başarılı blog ortaya çıkmazdı sanırım : ) Blogu biraz gezince anlamak güç değil bu durumu.





Ayrıca blogcu kızlarımızdan Gizem Temmuz ayı içerisinde mutlu bir evliliğe yelken açmış durumda. Evlilik insanı daha bir güzelleştiriyor diye bir şey duymuştum zamanında birinden. Kimden duyduysam artık. Ben de bu sözü doğrulamak amacıyla öncesi ve sonrası fotoğraflara baktım. Gerçekten de doğruymuş, eskilerde gözüm biraz kamaşıyordu şimdi böyle güneş gibi bakamıyor insan o derece yani hehe : ) Mutluluklar diliyorum buradan, darısı benim gibi bahtsız, kısmetsiz blogcu arkadaşlara :P Dilem ise daha bekar sanırım, ayrıntıları bilmiyorum zaten konumuz moda, iyice magazin blogcusu gibi hissettim kendimi. Dilem’e de mutluluklar dileyelim sonra demesin ayy Gizem’e dedi bana demedi diye :P Bugün bir şakacıyım bir şakacı hiç sormayın, tadımdan yenmiyorum, idare edin : )



Dilem ve Gizem bloglarında kendi tarzlarını bizlere yansıtıyorlar. Hani ben hep diyorum ya moda blogu dediğin Nil gibi olur diye. Bu blog da aynı o tarzda. Zevklerini, tercihlerini ve gittikleri farklı mekanlardaki farklı kombinlerini bize yansıtıyorlar. Hem İngilizce hem Türkçe blog tutuyorlar. Çok da zevkli olduklarını söyleyebilirim. Güzel renkler, güzel mekanlar ve güzel ikizlerimiz. Daha ne olsun : ) Eskiden böyle bloglar çok azdı elle saylıyordu gittikçe çoğalması bu şirin ve başarılı blogların beni çok sevindiriyor. Böyle bir damla gözyaşı süzülüp düşüyor gözlerimden:/





Bu duygu yüklü yazıma burada son verip tüm blogcu arkadaşlara iyi bloglamalar diler ve buram buram moda ve kalite kokan betwin us blogunu gözden kaçırmanın büyük bir hata olacağını bir kez daha belirtmek isterim :)

22 Ağustos 2011 Pazartesi

0

Hazine | Mektuplar 5 - Rüyalar 2

Üç gecedir hep aynı rüyayı görüyorum. Rüya mı yoksa gerçek mi daha karar vermiş de değilim. Çok mu çalışıyorum acaba ondan mı bu hallerim diye düşüncelere dalmış durumdayım. Bu rüyaların bir anlamı olmalı dedim ve bu mektubu yazmaya karar verdim. Hani gerçekse cevabı olur değil mi ? Ne kadar da zekiyim yahu kendime hayran kaldım şu an :) Rüyamda dediğim gibi üç gecedir bir hazine görüyorum. Nasıl bir hazine bu peki.





Daha önce hiç görmediğim güzellikte, zenginlikte. Hani böyle yerin altında falan da değil bu hazine. Böyle bakıyorum tam karşımda, iki üç adım atsam ulaşılacak uzaklıkta. Ama o kadar büyük o kadar güzel bir hazine ki insan elini uzatmaya, dokunmaya kıyamıyor. Uzaktan bakması bile bir haz veriyor insana. Sonuçta şu ahir ömrümde kaç tane hazine görmüşlüğüm var ki. Hiç görmedim bu şaşkınlığım bu şapşallığım normal bence. Aslında hazineye benzer bir çok şey gördüm ama sonra elimi uzatınca hepsi kayboldu, gerçek değillermiş. Dışı hazine içi alüiunyum folyoymuş. Evet öylelerini de gördü bu divane gözler. Rüyalara küstüm onlar yüzünden duygularımla oynadılar, kabusum oldular vizdansızlar!



Üç gecedir aynı rüyayı görmek beni biraz ürkütse de aslında bir açıdan da rahatlatmıyor değil. Demek ki bir şey var altında. Ya batacağız ya çıkacağız. Ben ki aynı yemeği yemem üç gün (kim yer ki sanki), gel gör ki aynı rüyayı görüyorum üç gündür. Bu hazinenin bir anahtarı veya bir sahibi var mı diye düşündüm. Yanlış olmasın başkasının hazinesine, hazinem demeyelim diye. Ama sanırım yok, olsa kalır mı böyle güzellikte bir hazine tek başına. Hem hazine bulanındır. Ben buldum ben alırım o kadar! Bu konuda çok netim!1!



Acaba rüyamdan gördüğüm bu hazine neyi anlatıyor bana. Hazine derken ne kastediyor bilinçaltım. Bilgili arkadaşlardan yardım diliyorum :/ Benimle oyunlar oynamıyor değil mi? Benim saf, temiz duygularımla oynamıyor umarım. Google’a sordum rüyada hazine görmek diye. Bana çeşitli sonuçlar verdi. Ama benim gördüğüm hazine o sonuçlardan çok daha üstündü. Demek ki daha önce gören olamamış böyle bir hazine. Acaba nereye harcasam bu parayı diye düşündüm bir an. Ama ya gördüğüm hazine başka bir şey ima ediyorsa bana. Ne pis bir rüyaymış arkadaş!



Mektubuma burada son vereyim en iyisi bir sonuca ulaşamayacak gibi, sanırım çok az uyuyorum son günlerde ondan oluyor bu rüyalar, ama yine de en yakın zamanda bu değerli ve güzel hazineye ulaşma niyetimi beyan eder, küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim.



Büyü mü yaptılar acaba bana hep aynı rüya hep aynı rüya ://

20 Ağustos 2011 Cumartesi

0

Blogger N'lerini seçiyor | MimMania

Büşra ve Nora blogumuzu mimlemiş. Şu aralar blogger'da bir mim furyası başladı. Blogger'ın N'leri başlığı altında gerçekleşiyor bu olay. Ben de davete icabet etmemek ayıp olur düşüncesiyle pek şeker blogcularımızın teklifini değerlendirip yazı yazayım dedim. Aşağıdaki paragraftan kuralları okuyabilirsiniz (Hayal Meyal'dan çaldım :P )







Yazının başlığı Blogger N'lerini seçiyor ! "şeklinde olmalı.. Bir bütün halinde ilerlemeliyiz. Her kategori için en fazla 3 kişi yazabilirsiniz.. (Sadece bir kategori için 5 tane yazma hakkınız var. Çoğumuzun blog açmasına sebep olan şey, kendimizi anlatmak.) Ekstradan 1 kategori daha ekleyip, seçiminizi yapabilirsiniz. Aynı kişiyi birden fazla kategoriye yazabilirsiniz. Mim yazılarınız kesinlikle okunacaktır. Yazılarınız okunduğuna dair yorum bırakılacaktır. Bir gün içerisinde yazılarınıza yorum gelmezse mail atarak haber verirseniz en doğru sonucu elde etmiş oluruz. Kurallar için ayrıntılı bilgi için - birinceses@gmail.com (24 saat açıkmışş :P)


Gelelim N'lerime. Çok güzel N'lerim var benim. En güzel N'ler bein N'ler. Canım benim onlar : )



En İyi Tasarıma Sahip Blogger : Öyle bir blog yok : ) Hepsi birbirine benziyor. Muhalefet olmasan bir yerlerim eksik kalırdı zaten :P



En Güncel Blogger : Missbone, Hayal Meyal



En Meraklı Blogger: Bidost (Number ONE!!) :P



En Tatlı mı tatlı Blogger: Finduilas, Yejades, Larien Beyinütüleyen, Nil Ertürk, Ella



En Çok Bilgilendiren Blogger: HBBA, Kediler ve Kitaplar, Rafların Arasından



En Çok Kendini Anlatan Blogger: Üfürükten Prenses , Mel Jones, Ella



En aşık blogger: Efsa (Tek geçerim)



En Çok Eğlendiren Blogger: Finduilas, Korhan, Kornelyus



Burada ismi geçen herkes mimlenmiş sayılıyor ayrıca. Hadi hayırlı uğurlu olsun blog camiasına. Çok mesuduz : )

0

Kate Moss'un özel düğün kareleri Vogue Eylül sayısında!


Kate Moss'un gelinliği herkes tarafından çok merak ediliyordu. Bir de tasarımcısı sansasyon yaratan John Galliano olunca herkesin merakı daha da arttı. Kate Moss'u hep sade ama şık bir gelinlikle hayal etmiştim. Kendi tarzini cok guzel yansitan bir gelinlik cikmis ortaya. Eylul ayi tum dunyadaki dergiler icin en onemli ay biliyorsunuz. Vogue Amerika'da Eylul sayisi icin Kate Moss'un ozel dugun karelerini yayinliyor. 

Resimler bir masal gibi gozukuyor. Siz ne dersiniz? 

18 Ağustos 2011 Perşembe

0

Sevdiği kızdan hayır cevabı alan Semih'in mailine cevap | ukturk abi

Merhaba, mübarek ramazan ayında sevap points kazanmaya devam ediyoruz. Bu kez, mail yoluyla sevdiği, hoşlanığı kızdan red cevabı alan Semih isimli bir arkadaşımızın mailine cevap vererek, ona yol göstererek ayrıca bazı nasihatlar vererek devam edeceğiz. Güzin abla gitti ukturk abi geldi hanımmm koş! Çok faydalı bir yazı olacağı kanısındayım. İleride böyle bir şey ile karşılaşmış çekirgelerimiz için de kılavuz niteliği taşıyacak bence. Semih arkadaşımıza önerilerinizi de bekliyorum ayrıca :) Önce maili okuyalım...



Ukturk bana vereceğin tavsiyelere ihtiyacım var. Ben sana kısaca olayı anlatayım.



1 hafta on gün önce dışarıda o kızı gördüm. Ben şimdi 20 yaşımdayım kız 18 yaşında vede bu kızla yakın çevrede oturuyoruz aynı zamanda aynı ilköğretim okulundan mezunuz. ben üniversitede okuyorum o da lise son sınıf.Bu kızı ben facebookta bulup ekledim tabi reddetti.



bunun ilköğretimden sınıf arkadaşı var benim tanıdık ona sordum dediki o kız sınıfda olur ya concon sosyetik tipli kızlar onlardan maddi durumuda fena değilmiş.



Ama ben bu kıza kafayı taktım. facebook tan birkaçta mesaj attım tanışabilirmiyiz tarzında ama onun cevapları hep sert olur. En sonunda zaten beni engellemiş ama benim hemen pes etmeye niyetim yok. kız birazda tehditkar konuştu. ben bununla yüz yüze konuşsam nasıl konuşabilirim.beni rezil etme ihtimalide yüksek.

Arkadaşlarım olmaz filan diyolar umutlarım iyice azaldı.



Lütfen bana yardım edermisin? Şimdiden teşekkürler.iyi çalışmalar.


Evet okuduk hep beraber. Semih yardım istemiş bizden. Olay biraz karışık az biraz da platonik ve saplantılı bir şey haline dönüşmüş gördüğünüz gibi. Zor bir durum bu noktada Semih'e bazı öneriler verelim.



1. Seçenek: Kızın inadını kırdık diyelim.



Bu durumda ilk başlarda mutlu mesut biri olabilirsin. Cicim ayları yani. Bir de zafer kazanmış kumandan edası da oluşur sende bu kadar nazdan sonra. Havalanırsın hehey elimi sallasam elisi kıvamı oluşur. Ama kız lisede okuyormuş sen üniversitede. Eee demezleri mi hiç "aha lan semihe bak üniversitede kız mı yok liseye açılmış manyak" Derler. Hem kız üniversiteyi kazandığı takdirde farklı bir şehire gittiğini düşünelim, bu işin pek sonu olmaz. Yaptığın mesaiye yazık. Bu liseliye harcadığım mesaiyi üniversitede birine harca daha mantıklı daha akılcı olur. Hem dalga malzemeside olmaz. Bir çegirgeye yakışan da budur. Üniversiteli ile liselinin sevdasından bir dizi bile olmaz. Gereksiz heyecanlara gerek yok :)



2. Seçenek: Kız inada devam ediyor.



Bu durumda kızı kaçırmak en mantıklısı. Böyle eter ile falan bayıltıp halıya sarıp dağa kaldıracaksın. Ben de bir filmde görmüştüm. Hehe çok şakacıyım di mi süperim, bu durumda ne yapalım kısmet değilmiş diye önündeki maçlara devam etmelisin Semih. Ben sende tutuklu kaldım sadece şarkılarda olur. İnsanlar unutur. Sen de unutacaksın buna mecbursun. Platonik aşk diye bir şey yoktur. Sadece enayiliktir. Aşk, sevgi karşılıklı olduğu zaman bir anlam ifade eder. Yok sen hala "ya benimsin ya kara toprağın" moduna devam edersen, ekibim ile gelir seni bir güzel sopalarım. Karanlık yüzümü göstermek istemiyorum, lütfen lütfen :) "Kız istemiyosa zorlamak mantıksızdır ve delikanlılığa sığmaz!" Çekirge Kanunları sayfa 236. Başka kız mı yok lan!!!

*



Böyle yani Semih. Facebook'dan mesaj ile kız tavlansaydı, kandırılsaydı ben de facebook hesabımı kapatmazdım 3 sene önce. Engeli de yemişsin daha fazla gururunla oynatma başka aşklara yelken aç Semihcim. Kurban olsun o sana. Abi yok yaa piyasa çok kötü elim kolum bağlı kaldı diyorsan bana bir mail daha at ben sana yardım ederim canım benim :P Çekirgelerimiz için varım ben :) Şimdi arkana yaslan çekirge marşımızı dinle, gevşe şöyle. Aslanım benim :)



Ayrıca ben bu kızı çok merak ettim. Tüm blog seveler olarak merak ettik. Nasıl biriki Semih saplantı haline getirmiş : ) Bir de bu yazıyı okuyup Semih'e talip olabilecekler lütfen benimle iletişime geçsin. Hayırlı bir işe vesile olalım bizde blog olarak :P

16 Ağustos 2011 Salı

0

Hamile Bayanlara Hediye Önerisi

Çok sevdiğim bir arkadaşımın ablası hamile. Uzun zamandır ona bir hediye yaptırmak istiyordum. Ne yaptırsam diye düşünürken kendimi Art Cafe'de buldum. Art Cafe pasta tasarımı konusunda çok başarılı yerlerden biri. Fikir alışverişi yaparken aşagıda gördüğünüz pastayı yaratmaya karar verdik. Çocuğu erkek olacağı için mavi renkte yaptık. Siz isteğinize göre pembe veya kırmızı rengi de tercih edebilirsiniz.

 Art Cafe özel davetlerede çok güzel pastalar tasarlıyor. 18.yaş günümdeki pastam Art Cafe tasarımıydı. Haftaya ki doğumgünümde yine Art Cafe tasarımı bir pasta olacak. Haftaya sizlerle paylaşacağım :) Art Cafe'nin internet sitesinde çeşit çeşit pasta resimlerini görebilirsiniz. İncelemenizi tavsiye ediyorum.
Adres:
Karanfil Caddesi Hanımeli Sokak No : 3 Levent/İSTANBUL
0212-264-1767

13 Ağustos 2011 Cumartesi

0

Türk yapımı "desperate housewives" | kamera şakası gibi

Merhaba bu güzel ramazan akşamında az önce bir haber gördüm. Tüm moral ve motivasyonum yerlerde şu an. Sonra da bir gülme falan tuttu beni, sanırım sinirlerim bozuldu. Haberimiz şöyle, hepiniz duymuşsunuzdur Desperate Housewifes isimli amerikan dizisinin Türk versiyonu yani Türk çakması çekilecekmiş. Oyuncularda belli olmuş ve bir fotoğraf çektirmişler. Ben de görmüş bulundum bu harika! fotoğrafı. Görmez olaydım. İşin kötüsü dondurma yiyecektim iştahım da kaçtı Hay bir kunduz :)





Tamam ülkemizde taklit veya uyarlama senaryolar çok başvurulan bir yöntem. Yapmak da yasak değil. Ama ya arkadaş madem böyle bir şey yapıyorsun iyi bir yapım olsun değil mi? Ama yok seçilen oyuncuları görünce ilk dediğim şey şöyle oldu öhmmm. "Abi bunlar zaten tırt, pörsümüş falan harbiden umutsuz bir dizi olacak" Çok hüzünlüyüm şu an. Merak ettiğim bir şey daha var onu da bir alt paragrafta anlatayım isterseniz :)



Dizide Susan’ı Songül Öden, Bree’yi Bennu Yıldırımlar, Gabrielle’i Evrim Solmaz, Lynette’i Ceyda Düvenci, Edie’yi ise Özge Özder canlandıracak.


Şimdi bu dizide yani amerikan versiyonunda Eva Longoria gibi bir hatun var. Biz delikanlılar olarak kendisini seviyoruz. Ailemizden biri. Canım. Kedidi canını senin öhömm. Neyse şimdi bu canımız ciğerimiz Eva'cığımı bu oyunculardan hangisi oynayacak çok merak ediyorum. Galiba şu solda ikinci olan esmer teyze oynayacak. İsmi Evrim Solmaz. Allahım bari beyinlerimizdeki Eva ile oynamayın. Şimdi ben her Eva fotosu gördüğümde aklıma bu teyze gelecek. Motivasyon sıfır sonra, hadi beni geçin ben yaşlandım yaa gençler ne olacak. Gitti güzelim gençlik! Skandal!!





Sanırım seçim yaparken nerede yaşlamaya yüz tutmuş nerede çirkin varsa toplamışlar. Ev kadını demek bu demek değil lütfen lütfen. Gençleri evlenmekten soğutur bunlar. "Abi ya evlenince böyle mi oluyorlar bunlar o zaman evlenmeyelim" akımı başlarsa şaşırmayın. Çok tehlikeli oyunlar bunlar çok!



Küçük sırlar dizisi biliyorsunuz Gossip Girl çakması bir dizi. O bile bunun bayalığını, kalitesizliğini yakalayamaz benece. Yılın fiyasko yapımı olacağı kesin. Bir kamera şakası olmalı bu, inanamıyorumm :P



Aslında fotoğraflar her şeyi anlatıyor :) Bunlardan olsa olsa altın kızlar dizisi olur başkası olmaz:P Hımm bir şey daha var hani amerikan versiyonununda elma teması var ya bizim versiyonda da olsa olsa armut teması olur. Armut ısırırken ki fotolarını merakla bekliyorum :P

12 Ağustos 2011 Cuma

0

Mekan Önerisi : Bebeköy Backyard

Bugün Bebeköy/Etiler'de bulunan Backyard isimli mekanda kahvaltı ettik. 1 ay önce size Kağıthanede bulunan Bej cafe'nin kahvaltısını önermiştim. Bugün ise Backyard'ı öneriyorum. Backyard'ın hemen yanında MAC spor merkezi bulunuyor. Aynı zamanda açık havuzu var. Backyard'ı ziyaret edenler genelde spor sonrası bir şeyler atıştırmak isteyenler. Backyard ismi gibi arka bahçe temasıyla çimenlere atılmış sandalyeleri ve İstanbul'un bu sıcağına rağmen esen rüzgarıyla çok keyifli bir mekan olmuş. Bizim tercihimiz Kahvaltı Menüsünden Tava Tost, Menemen ve Kahvaltı Tabağı oldu. Hepsi birbirinden lezzetliydi. Önden gelen ekmek ve ufak kavanozdaki nutellalar ise iştahınızı iyice kabartıyor :) 

Adres:
Otlukbeli Cad.
Bebeköy Sok. No: 4, 34337 Etiler/İstanbul, Turkey
0212-287-1500

9 Ağustos 2011 Salı

0

Essie 2011 Kış Koleksiyonu


Oje denince tercih ettiğimiz markaların başında Essie geliyor. Artık Essie ojeleri eskiye nazaran Türkiye'de her yerde bulabiliyoruz, kendi internet sitesi üzerinden de satış var. Geçen hafta yapılan Kozmetik fuarı Cosmoprof'ta Essie'nin kış için çıkardığı ojeler görücüye çıkmış. Essie bugüne kadar simli,çatlak veya sıra dışı bir oje hiç bir zaman çıkarmamıştı. Ama son zamanlarda ki oje modasıda bu yöne doğru kaymaya başladı. İşte bu fikirle Essie bu kış alışık olmadığımız ojelerle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.


Essie yine başarılı bir koleksiyona imza atmış gibi duruyor. Siz ne dersiniz? Favoriniz hangi ojeler oldu?
back to top